1- KUDÜS’E GELMEDEN ÖNCEKİ HAREKETLERİ
• Hz. Mehdi’nin beraberinde,
Resullulah (s.a.v.)’in bayrağının bulunacağı
7.24--- Keza
(N.b. Hammad), Abdullah b. Şureyk’den tahric etti, O şöyle dedi: Mehdi’nin
beraberinde, püskülleri olan Resulullah (s.a.v.)’in bayrağı bulunur.
• Hz. Mehdi’nin bayrağında “Biat
Allah içindir” şeklinde yazı olduğu
7.25--- Keza
(N.b. Hammad) İbni Sirin’den tahric etti, O şöyle dedi: Mehdi’nin
bayrağında “Biat Allah içindir” yazılıdır.
• Bayraktarın vasıfları ve
Kudüs’e ulaşacağı
7.21--- Keza
(N.b. Hammad) Kaab b. Alkame’den tahric etti, O şöyle dedi: Yaşı küçük
sakalı hafif ve sarışın bir genç çıkar, Mehdi’nin bayrağını taşır ve karşısına
dağlar bile çıksa onları ezerek İlya (Kudüs)’ya kadar ulaşır.
• Hz. Mehdi’nin sünnet üzere
çarpışacağı
2.21--- Keza
(N.b. Hammad) Hz. Ali ve Hz. Ayşe’den tahric etti. Peygamber (s.a.v.) buyurdu:
Mehdi Benim ıtretimden bir reculdur. Benim vahiy üzerine savaştığım gibi, O da
Benim sünnetim üzere çarpışır.
• Hz. Mehdi eli ile sünnetleri
ihya edileceği
4.71--- İbni
Münavi, Melahim’de Hz. Ali’den tahric etti, O dedi ki: Kıyamet yaklaştığı
zaman ve müminlerin kalbi, ölüm, açlık fitneler, sünnetin kaybolması,
bid’atlerin ortaya çıkması, emribil maruf ve nehyi anil münker imkanlarının
kaybolması gibi sebeplerle zayıfladığı zaman, Benim evladımdan Muhammed b. Abdullah
(Mehdi) ile Cenab-ı Hak sünnetleri ihya eder. Onun adalet ve bereketi ile
müminlerin kalbi ferahlar, Acem ve Arap milletleri arasında ülfet ve muhabbet
yerleşir. Bu durum bir müddet devam
ettikten sonra O vefat eder.
• Hz. Mehdi’nin Hazim kabilesi
üstüne yürümesi
6.4--- Keza
(N.b. Hammal) İbni Mes’ud’dan tahric etti, O şöyle dedi: Muhtelif
beldelerden yedi alim, birbirlerinden habersiz olarak gelip, Mekke’de buluşur
ve Hz. Mehdi’ye biat ederler. Halbuki bunlardan her birine de üçyüz on küsur
kişi biat etmiştir. Mekke’ye toplanan bu insanlar Mehdi’ye biat ederler. Allah
Teala insanların kalplerine O’nun muhabbetini yerleştirir. O, başlarında Hazim
Kabilesinden bir adamın bulunduğu ve Süfyani’ye biat etmiş Mekke’li gruplara
karşı yürür.
Hz. Mehdi, yanındakileri
arkasına alarak, üzerinde bir entari ve cübbe olduğu halde çıkar ve Hazim’e
gelir. Burada da biatları kabul eder. Ancak Kelp kabilesi, onların biatlarına
kızarak bir ordu hazırlar, fakat Hz. Mehdi onları yenerek yok eder ve Allah
O’nun eliyle Rumları’da hezimete uğratır. Allah O’nun eliyle fakirliği giderir
ve Mehdi Şam’a iner.
• Hz. Mehdi’nin amcaoğlu bir
Hasani ile görüşmesi
1.15--- Emirıl
Mü’minin Hz. Ali bin Ebi Talib (r.a.)’dan, Buyurdu ki: Biri Batıda, biri
Cezire de, birisi de Şam’da olmak üzere üç grub bayrak dikilir. Fitne bunların
arasında bir yıl devam ettikten sonra, Süfyani’nin çıkışı ve yaptığı zulüm ve
fücuru anılır. Sonra Mehdi (a.s.)’ın hurucu ve insanların Rükun ile Makam
arasında O’na biatları anılır. Ve Hz. Mehdi hazırladığı askeriyle yavaşça ve
sekinetle kura vadisine kadar yürür. Burada kendisine on iki bin kişilik
ordusuyla amcaoğlu bir Hasani (Hz. Hasanın soyundan) yetişir ve ona şöyle der: “Ey
amcaoğlu, bu ordunun başına ben daha layığım, çünkü Hasan (r.a.)’nın oğlu benim
ve Mehdi benim” der. Gerçek Mehdi’de “Hayır gerçek olan Benim” der.
Bunun üzerine Hasan, ona “O halde sendeki alametler nedir? Varsa biat
ederim” cevabını verir. Bunun üzerine Mehdi (a.s.) bir kuşa işaret eder,
kuş eline düşer, bir yere kur bir dalı diker ve dal yapraklanıp yeşillenir. Bunun
üzerine Hasani ona derki: “Ey amcaoğlu bu emirlik senindir.”
1.14--- Emiril
Mü’minin Ali b. Ebi Talib (r.a.)’dan buyurdu ki: Mehdi bir kuş’a işaret
eder, kuş ellerine düşer. Bir yere kuru bir dal diker, dal yeşerir ve
yapraklanır.
• Hz. Mehdi’nin önünde Cebrail
(a.s.), arkasında ise Mikail (a.s.) ile birlikte Şam’a doğru yola çıkacağı
1.16--- Huzeyfe b. Yamani’den, Mehdi kıssası hakkında Resulüllah
(s.a.v.)’den buyurur ki:
Onun çıkışı ve O’na biatlaşma, Rükun ve Makam arasında olur ve Mehdi, önünde
Cebrail ve arkasında Mikail olduğu halde Şam’a doğru yola çıkar, sema ve arz
ehli, kuşlar ve vahşi hayvanlar, hatta denizdeki balırlar bile O’nun
hilafetiyle sevineceklerdir.
(İmam Ebu Ömer ve
Osman da, Said el-Mukarri’nin Sünen isimli kitabında bu hadisi aynen rivayet
etmişlerdir.)
• Hz. Mehdi ve arkadaşlarının
her zalime karşı galib gelecekleri
4.46--- Tabarani
Evsad’da Ümmü Seleme’den tahric etti. Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Doğunun
hakimi Batı melikine gider ve O’nu öldürür. Sonra Batı meliki de doğaya gider
onu öldürür. Ondan sonra Batı meliki, Medine’ye bir ordu gönderir, ancak bu
ordu yere batırılır. Sonra ikinci bir ordu gönderir. Bu arada Medine halkından
bir kısım insanlar bir araya gelirler, Harem’den çıkan bir kimsenin etrafında,
dağınık olarak, gelen kuşlar gibi
toplanırlar. Öyle ki aralarında kadınlarında bulunduğu üç yüz ondört kişilik
bir grub oluştururlar. Onlar her zalime ve Cebbar oğlu Cebbar’a galip gelir.
O’nun devrinde, ölülerin dirilere imreneceği bir adalet görülür. O yedi yıl
kalır. (Hz. İsa’nın kırk senelik döneminde) sonra ise yerin altı, üstünden daha
hayırlı olur.)
2– HZ. MEHDİ’NİN SÜFYANİ İLE
SAVAŞI
• Hz. Mehdi ile Süyfani ordusu
karşılaştıklarında Semadan gelecek bir ses
4.46--- Keza
(N.b. Hammad) Zühri’den tahric etti, O dedi ki: Ordunun Beyda’da
batmasından sonra, yanında Bedir ehli sayısınca insanla Hz. Mehdi çıkar. O ve
Süfyani ordusu karşı karşıya gelir. Mehdi’nin askerlerinin miğferleri zırh’dan
olur. Ve O gün semadan bir ses “Ey insanlar, Allah’ın yer yüzündeki dostları
Mehdi’ye tabi olanlardır.” der. Süfyeni ve ordusu hezimete uğrar. Ve
kendilerinden savaşa girmeyen ancak küçük bir grub kalır. Bunlar kaçarak
Süfyani’ye haber götürürler. Mehdi Şam’a geldiğinde Süfyani’de dahil pekçok insan
biat etmek için ona gelirler. Yeryüzü de adaletle dolar.
1.12--- Keza
(N.b. Hammad) Zühri’den tahric etti, Buyurdu: Süfyani ve Mehdi savaş için
karşı karşıya geldikleri günde semadan şöyle bir ses işitilir: “Allah’ın
evliyası Falanın ashabıdır.” (Yani Mehdi a.s.)’yi kast ediyor.
Esma binti Umeys
dedi ki: O günün alameti Semadan uzatılmış ve insanların kendisine bakıb
durduğu bir el’dir.
• Süfyani’nin esir alınıp,
öldürülmesi
4.61--- Keza
(Naim b. Hammad), Velid b. Müslim’den tahric etti. Velid şöyle dedi, Muhammed
b. Ali’den şöyle duydum: Süfyani ve Kelp kabilesi ile Hz. Mehdi Beytül
Makdis (Kudüs)’de savaşır ve Süfyani esir olarak getirilir Mehdi’nin emriyle
Rahmet kapısında öldürülür. Onların ganimetleri ve kadınları da Şam
caddelerinde satılır.
• Hz. Mehdi ile Süfyani
arasındaki savaşa ait çeşitli rivayetler
Hz. Ümmü
Seleme’den gelen bir rivayet
4.43--- İbn Ebi
Şeybe, Ahmed ve Ebu Davud, Ebu Ya’la ve Tabarani, Ümmü Seleme’den tahric
ettiler, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: Bir halifenin ölümünden ihtilaf
olur. Mekkeye gitmek üzere, Medine ehlinden bir Recul çıkar, ve Mekke halkından
bir kısım insanlar O’na meydana çıkarır ve Rükun ile Makam arasında O’na biat
ederler. Şam’dan O’na karşı bir ordu gönderilir, ancak bu ordu Beyda’da
toprağa batırılır. İnsanlar bunu görünce, Şam ebdalları ve Irak ehlinin
önde gelenleri Ona gelip biat ederler. O zaman etrafında Kelb kabilesinden
insanlar olan Kureyşli bir adam çıkar ve (Mehdi) onların üzerine bir ordu
gönderir ve bu ordu onlara galip gelir. Mağlup olan Kelp ordusudur. Cennet kelb
ganimetlerinde hazır onlara olsun. Mehdi malı paylaştırır, insanlar arasında
Peygamber (s.a.v.)’in sünnetine göre amel eder ve İslamı hakim kılar, yedi sene
kalır, sonra vefat eder. Müslümanlar O’nun üzerine namaz kılarlar.
• Süfyani ile yapılacak savaşlar
hakkında Hz. Huzeyfe (r.a.)’dan gelen rivayet
4.66--- Dani,
Huzeyfe’den tahric etti. O dedi ki: Resullullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Zevra’da bir savaş olur, Huzeyfe ise, “Ya Resullullah Zevra nedir?” dedi.
Buyurdu: Zevra doğu’da nehirler arasında bulunan ve ümmetimin en şerlilerinin
yaşadığı bir şehirdir. Zalimler hep orada otururlar. Onlara dört çeşit bela
musallat olur. Kılınçtan geçilir, yere batırılır, tufana maruz kalır ve hayvan
suretine değiştirilirler.
Sonra Resullullah
(s.a.v.) şöyle buyurdu: Habeşliler arablarla savaşmak isterler, ancak onlar
korkup Ürdün toprağına sığınırlar. Bu arada Süfyani üçyüz atmış süvari ile
Şam’a varır ve bir ay içinde otuz bin kişi onlara iltihak eder. Süfyani daha
sonra ordusunu Irak’a gönderir ve Zevra’da yüzbin kişiyi öldürür.
Nihayet Kufe’ye varır ve onları esir ederek bir ordu daha hazırlar ve
onu Medine’ye gönderir. Ancak bu arada Doğu’da başlarında Şuyab b. Salih
Temimi’nin bulunduğu bir ordu toplanır ve düşmanlarını yok ederek Kufe’li
esirleri kurtarır.
Süfyani’nin
Medine’ye gönderdiği Ordu üç günlük bir işgalden sonra Mekke’ye yönelir, ancak
Beyda’ya geldiğinde Allah Teala “Ya Cebrail onları cezalandır” emri ile
Cebrail (a.s.)’ı gönderir ve Cebrail (a.s.) bir ayağını yere vurarak bu orduyu
toprağa gömer. Sadece Süfyani’ye haber getirecek iki kişi sağ kalır. Bu iki
kişi Süfyani’ye gelip durumu anlattığında o herhangi bir korku duymaz. Bu
sırada Kureyş soyundan bir grup insan Konstaniyye’ye (Roma’ya) kaçar. Ancak
Süfyani Rum büyüğüne haber göndererek bunları geri istetir. Bu kişiler ona iade edilir. Süfyani’de Şam kapısında onların
boynunu vurdurur. Huzeyfe devam ederek, O gün o kadar çirkin olaylar olur ki,
Şam kapısında gezdirilen bir kadın mihrap’da Süfyani’nin dizlerine oturtulur,
bunu gören Müslümanlardan birisi “Yazıklar olsun size imandan sonra küfre mi
düştünüz, bu helal değldir” der. Ancak Süfyani tarafından boynu vurdurulur.
Bu olayı yayan herkesin de boynu vurulur. İşte o zaman semadan şu ses duyulur: “Ey
insanlar, Allah Teala size münafik ve zalimlere uymayı men etmiş ve Mekke’de
bulanan yeryüzündeki insanların en hayırlısı ismi Ahmed babasının adı Abdullah
olan Mehdi’yi reisiniz kılmıştır, O’na uyun ve emrini dinleyin.”
Bu sırada İmran b.
Hüseyin “Mehdi’nin nasıl bilineceğini” sordu. Resullullah (s.a.v.) şu
cevabı verdi: O benim evladımdandır. Tavrı beni İsrail ricali gibidir, üstünde
pamuktan (kutvani) iki cübbe bulunur.
Sağ yanağında
siyah bir ben vardır.
Yüzü parlayan yıldız gibi nurludur. Kırk yaşındadır. Şam, Mısır ve Doğunun birçok
yerinden ebdallar ve ileri gelen insanlar O’na gelir ve Rükun ile Makam
arasında O’na biat ederler. Sonra Hz. Mehdi, önünde Cebrail arkasında Makail
ile Şam’a doğru yola çıkar ve O’nun hilafetine yer, gök ehli, yabani hayvanlar,
kuşlar hatta denizdeki balıklar bile sevinir. Zaman bereketli olur, nehirler
suyunu, yer verimini artırır, hazineler çıkarılıp Şam’a getirilir.
Süfyani dalları
Hire ve Taberiye’ye doğru uzanan bir ağacın altında öldürülür. Kelp kabilesi de
yok edilir. Orada imkansızlık nedeni ile de olsa bulunamayan hüsrana
uğramıştır. “Onlar tevhid ehli olduğu halde, onlarla savaşmak nasıl doğru
olabilir?” şeklindeki sualini de Rellullah (s.a.v.) şöyle
cevaplandırmıştır. Onlar mürted’dirler. Zira şarabı helal sayarlar ve namazı da
kılmazlar.”
3- HZ. MEHDİ’NİN KUDÜSTEN
SONRAKİ SAVAŞ VE FETİHLERİ
• Pekçok kimsenin biat için
Kudüs’e gelmeleri
4.63--- Keza
(Naim b. Hammad) Hz. Ali’den tahric etti. O dedi ki: Süfyani’nin Mehdi
üzerine gönderdiği ordu Beyda’da batınca, bu haberi duyan Şam ehli, Mehdi’nin
çıktığını ve O’na biat edilmesi gerektiğini söyleyerek, kendi halifelerini
ölümle tehdit ederler. Bunun üzerine halife, hazinelerini de yanına alarak
Mehdi’ye biat için Beytül Makdis’e gelir. Arab ve Acem savaşçılar, Rum ehli ve
onların dışındaki pek çok insan da biat için Mehdi’ye gelirler. Hatta Hz.
Mehdi, Konstaniyye ve diğer şehirlerde mescidler inşa eder.
Hz. Mehdi’den önce
onun yakınlarından bir adam doğudan çıkar ve hedefi Kudüs olarak onsekiz ay
savaşır, ancak oraya varamadan ölür.
• Kuzeyden gelecek bir düşmanla
savaş
1.47--- Naim,
Kaab’dan tahric etti, dedi ki: Mehdi, düzenlediği bir orduyu Türk’e (Türk
tarafından gelen bir düşmana) gönderir, onları hezimete uğratır, esirleri ve
mallarını alarak Şam’a getirir. Daha sonra köleleri azat ederek sahiplerine
bedellerini öder.
• Melhame-i Kübra veya Amik
Ovası Savaşı
8.10--- Naim b.
Hammad, Kaab’dan tahric etti, dedi ki: Mehdi, Rumlarla savaşmak için bir
ordu gönderir. O’nun fıkıh bilgisi on aliminkine bedeldir. O Tabut-u Sekine’yi
de Antakya mağrasından çıkarır.
• Rumların gadri ve Amik Ovası
8.6--- Hatip,
Müttefek ve Müfterek’inde Ebu Hureyre’den tahric etti. Dedi ki, Resulullah
(s.a.v.) buyurdu: Rumlar, Benim soyumdan ve ismi ismime uygun bir Vali
(Mehdi)’ye gadr ettikten sonra Amak (Amik) denilen yerde sizinle
savaşacaklardır. Burada Müslümanların üçte bir kadarı öldürülür, sonra bir gün
yine o kadar insan öldürülür. 3. gün (seferde) ise savaş Rumlar aleyhine döner.
Müslümanlar böylece savaşa devam eder ve Konstantiniyye (Roma)’yi feth eder ve
oradaki malları taksim ederler. Tam bu sırada ise “Deccal sizin evinize
girmiş ve çocuklarınızı esir almıştır.” şeklinde bir ses duyacaklardır.
(Burada bahsi geçen
savaş Amik ovasında Rumlarla (yani Hıristiyanlarla) yapılacak savaş olup, diğer
hadis kitaplarında “Melhame-i Kübra” diye bahsi geçen savaştır.)
• Yedi Bayrak ehli ile savaş
4.12--- Naim b.
Hammad ve Hakim Sahih diyerek, Hz. Ali İbni Ebi Talib (r.a.)’dan tahric
ettiler, Buyurdu ki: Öyle bir fitne olacak ki, insan o fitneye, altının
cevherde bulunması gibi karışmış olacaktır. Siz, zalimleri hariç Şam ehli
hakkında fena söz söylemeyin. Zira onların arasında ebdallar vardır. Allah
Teala, onları darma dağın edecek olan şiddetli bir yağmuru semadan boşaltacak,
öyleki savaşsalar tilkiler bile onlara galip gelecektir. Bu sırada Allah
Resulullah (s.a.v.)’in soyundan bir Reculü, az olursa on iki, çok olurlarsa on
beşbinden müteşekkil üç bayrak üzere bir ordu arasında gönderir. Parolaları
“Emit emit” (öldür, öldür) dür. Ve bunlar yedi bayrak ehli ile savaşırlar.
(Bu yedi bayraktan) her birinin sahibi, mülkün kendisinin olacağına tamah
ederek çarpışırken, hezimete uğrayacaktır. Sonra Haşimi (Hz. Mehdi) Muazzaffer
olur ve Allah Teala Müslümanlara onun ülfet ve muhabbetini yerleştirir. Bu hal
Deccal çıkıncaya kadar devam eder.
• Hindistan’ın feth edileceği
1.45--- Naim b.
Hammad Fiten isimli kitabında Kaabül Ahbar’dan tahric etti, O dedi ki:
Beytül Makdis’in (Kudüs) Meliki (Mehdi) Hindistan’a asker gönderir. Feth
eder ve hazinelerini alır ve onun ziynetleri ile Beytül Makdisi süsler. Ona
Hind Melikleri bağlanarak getirilir. Kendisine doğu-batı arası feth olunur.
• Konstaniyye ve Deylem’in feth
edileceği
8.5--- İbni
Mace ve Ebu Naim, Ebu Hureyre’den tahric ettiler, O dedi, Peygamber (s.a.v.)
buyurdu: Eğer dünyadan bir gün bile kalsa, Allah o günü uzatır, Ehli
Beytim’den birisini, çıkarır ve dünyaya Malik eder. O Konstaniyye ve Deylem
dağlarını feth eder.
(Deylem Dağları
Hazer denizinin güneybatısındadır.)
• Rumiyye (Roma)’nın ve Kat’i
beldesinin fethi
8.1--- Huzeyfe b.
Yamani
Mehdi kıssası
ve Rumiyye’nin fethi hakkında Resullullah (s.a.v.)’den rivayet etti, O şöyle
buyurdu: Mehdi’nin
askerleri dört tekbir getirdiği zaman, Rumiyye’nin duvarları yerle bir
olacaktır. Burada altı yüzbin kişi öldürülür. Ve hazineleri de Beyt-ül Makdis’e
götürülmek için alınır. Ayrıca içinde sekine ve Beni İsrail’in sofrası, gerçek
Tevrat levhaları, Hz. Musa’nın asası ve Hz. Süleyman’ın minberi ile, Allah’ın
Beni İsrail’e gönderdiği süt gibi beyaz renkli men (kudret helvası)’den iki
ölçek bulunan tabut da Beyt-ül Makdis’e getirirler. Sonra onlar Tahine
ismindeki bir şehri de feth eder ve nihayet kat’i beldesine gelirler:
Kat’i: Bu belde gemileri taşımayan bir deniz
üzerindedir. Denildi ki: “Ya Resullullah, niçin o gemileri taşıyamayaz”
Buyurduk ki: O denizin derinliği bulunmamaktadır. İnsanlar ona ancak küçük
gemilerle geçebilirler.
Hz. Mehdi ve
ordusu o denizin kenarından geçerler.
Allah orada Adem
oğulları için menfaatlar yaratmıştır. Kat’i beldesinin 360 kapısı bulunur ve
her kapıdan da 1000 savaşçı çıkar. Mehdi ve ordusu 4 tekbirle şehrin
duvarlarını yerle bir eder. İçindeki hazineleri alır ve burada yedi yıl
kaldıktan sonra Beyt-ül Makdis’e geçerler. Deccal’in Isfahan yahudileri ile
birlikte çıktığı haberi bu sırada onlara ulaşır.
(Bu hadisi Ebu Ömer
ed-Dani Sünen’de zikreder.)
• Hz. Mehdi’nin dünyanın her
yerine teveccüh edeceği ve Zülkareyn’in girdiği her şehre gireceği
8.3--- Emiril
Mü’minin Hz. Ali İbni Ebi Talib (r.a.)’dan Mehdi kıssası hakkında rivayet
edildi. Dedi ki: O (Mehdi) dünyanın her yerine teveccüh eder ve
her zalimi yok eder. Ehli İslamın kalbini Allah O’nunla ihya eder. Hazineleri
Beyt-ül Makdis’de toplar. İçinde bir çarşısının her bir çarşıda da bin dükkanın
bulunduğu bir şehre gelir, orayı feth ettikten sonra dünyayı kuşatan yeşil
deniz üzerindeki Kat’i şehrine gelir. Bu denizin arkasında Allah’dan başkasının
bilmediği şeyler vardır. Kat’inin uzunluğu bin mil, genişliği ise beş yüz
mildir. Mehdi’nin askerleri üç tekbirle şehrin duvarlarını yerle bir ettikten
sonra bir milyon insanı öldürerek burayı feth ederler. Hz. Mehdi daha sonra bin
adet binekle buradan Beyt-ül Makdis’e geri yönelir. Filistin de Trablusşam,
Akka, Sur, Gazze ve Askalanı da alarak buradaki hazineleri Kudüs’ü şerife
getirir. Deccal çıkıncaya kadar burada ikamet eder. Daha sonra da Hz. İsa
(a.s.) nüzul eder ve Deccal’i öldürür.
(Bu konuda
“Ikduddurer’de daha geniş bilgi vardır.)
Yine “Ikdiddurer” de anlatıldığına göre:
Konstaniyye:
Konstaniyye ismi
onu inşa eden Konstantin’den gelmektedir. Kral Konstantin hıristiyanlığı ilk
açığa çıkaran kimsedir. Bu şehrin yedi sur’u bulunmaktadır. Diğer altı sur’u da
içine alan en büyük Sur’un genişliği 21 zir’a (9 m kadar)dır. Ve 100 kapısı
vardır. En son ve şehri içine alan Sur’un genişliği ise 10 zira 4.5 m. Kadar)
dır. Şehir bir haliç üzerinde bulunmaktadır. Ve o Rum beldeleri ve Endülüs’e
(Avrupa)’ya muttasıldır.
Rumiyye (Roma):
Rum şehirlerinin
anasıdır. Oranın hakimine Papa denilir. Papa Müslümanların halifesine benzer.
Yani, dini liderdir. Bu Rumiyye şehri gibi, içinde acayiplikler olan bir başka
yere hiç bir Rum beldesinde rastlamak mümkün değldir.
• İbni Cerir’in Tefsirinde
Rumlar hakkında görüşleri
8.4--- İbni Cerir Tefsirinde Sudiy’den tahric etti. Allah Teala’nın “Mescidlerin içinde insanları Allah’ın ismini zikretmekten men eden ve
onları engellemeye çalışan kimseden daha zalim kim olabilir? Mealindeki
ayetinin tefsirinde dedi ki: Burada zalim insanlardan Allah’ın kastı Rum
ehlidir. Çünkü onlar Beyt-ül Makdis’in tahribi için Buhtannasr’a yardım
etmişlerdir. Yine Allah’ın “Mescidlerine korkuyla girenler onlardır” mealindeki
ayetinde kasdettiği de Rum ehlidir. Çünkü yeryüzündeki her Rum ya boynunun
vurulacağı endişesi ile, ya da cizye vermek korkusu ile Allah’ın mescidine
girer, ancak yine de cizyeyi verir. Yine Allah Teala’nın “Onlar için dünyada zillet var” mealindeki ayeti
hakkında dedi ki: “Onların dünyadaki zilleti, Mehdi’nin çıkıp
Konstaniyye (Roma)’yı feth etmesi ve Rumları yenmesidir.”
• Yahudilerden büyük bir
cemaatin Müslaman oluşu
8.9--- Naim,
Selman b. İsa’dan tahric etti, o Dedi ki: Du,yduğuma göre, Mehdi’nin elinde
(zamanında) sekine bulunan tabut Taberiye gölünden çıkarılır ve Beyt-ül
Makdis’de O’nun önüne getirilir. Yahudiler bunu görünce, pek azı hariç, çoğu
Müslüman olurlar.
• Hz. Mehdi’ye “Mehdi”
denilmesinin sebebi
8.8--- Ebu Amr
Dani, Sünen’inde İbni Şevzeb’den tahric etti. O dedi ki: O’na Mehdi
denilmesinin sebebi şudur. O, Yahudilerin hac yaptığı Şam dağlarından bir dağın
içindeki Tevrat’a dair kitapları çıkarır ve Yahudilerden bir cemaat O’nun
elinde Müslüman olur.
8.11--- Keza
(N.b. Hammad) Kaab’dan tahric etti, O dedi ki: O kimsenin bilmediği gizli
bir duruma kılavuzlandığı için kendisine “Mehdi” denilmiştir. O, Tabut-u
Sekine’yi Antakya mağarasından çıkarır.
• Hz. Mehdi ve Ehli Beyti’nin
Kudüs’te uzun müddet kalacağı
8.7--- Naim b.
Hammad, Ertah’dan tahric etti, Dedi: Hz. Mehdi Beyt-ül Makdis’e iner ve
millet O’nun Ehli Beyt’inden gelenlerle uzun bir müddet yaşar. Daha sonra
zalimler görünür ve Beni Abbas rahmetle aranır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder